Birçok şirket içerik pazarlama stratejileri işe yaramadığı için reklam ajanslarına başvurmakta. Bu şirketler gereken her şeyi yapmalarına, bu iş için büyük bütçeler ayırmalarına ve iyi içerik oluşturmak için gerekli herkesi devreye sokmalarına rağmen yine de başarısız olmaktan şikayetçi. Peki neden başarısız oluyorlar?
Aslında şirketlerin içerik pazarlama çabalarının karşılığını alamamalarının tek bir nedeni vardır, o da veriyi kullanmıyor olmalarıdır.
Esasen çoğu şirket veriyi kullandığını zanneder ama aslında kullanmamaktadırlar. Birkaç rapor hazırlamak ve birkaç anahtar istatistik göndermek verinin gerektiği şekilde kullanıldığı anlamına gelmez.
Bu yüzden içerik pazarlama alanında verinin kullanılması bakımından özel çaba gösterilmesi gereken üç husus şunlardır:
1) Takip
2016 yılına gelmiş olmamıza rağmen hala birçok şirket içerik pazarlama çalışmalarını gerektiği şekilde takip etmiyor. Arama takibi, Google Analytics’in doğru çalışıp çalışmadığının kontrol edilmesi, doğru değerleri atamak için bazı içerik parçalarında kampanya/referans URL’lerinin kullanılması gibi basit müdahaleler bu işin başlangıç noktasını oluşturur. Google Analytics’te gelişmiş filtreler oluşturarak performansınızı gerçek anlamda görmeye başlayabilirsiniz. Unutmayın ki son tıklama incelemesi genelde içerik çalışmalarınız sayesinde kazandığınız müşterileri tespit etmenin her zaman en iyi yolu değildir.
2) Hedef Kitlenin Görüşleri
Şirketlerin çoğu dijital hedef kitlelerini tam olarak anlayamamakta. Fiziksel müşterilerinin kim olduğunu biliyorlar ve onlara nasıl hitap edecekleri hakkında fikirleri var. Ama söz konusu dijital hedef kitleler olduğunda, bu kitle çok daha farklı olabiliyor ve genelde daha genç, daha farklı görüşlere sahip kişilerden oluşuyor. Akılda bulundurulması gereken diğer bir konu da hedef kitleyi sadece yaşları, cinsiyetleri ve lokasyonları bakımından değil, daha derinlemesine tanıyarak bu kitlenin ihtiyaçlarına yönelik içeriğin daha kolay oluşturulacağı. Hedef kitlenizin belli başlı ilgi alanlarını bilirseniz bu kitleyi bu bilgiye göre segmentlere ayırabilir ve nasıl bir içerikle daha çok ilgilenebileceklerini öngörmeyi başarabilirsiniz. Bu da gerçekten işe yarayacak bir içerik pazarlama stratejisi oluşturmanın ilk adımlarından biridir.
3) Optimizasyon
Her şeyin optimize edilmesi gerekir. Optimizasyon bazılarına çok teknik bir kelime gibi gelebilir çünkü bu özünde faaliyetlerinizi öğrendiklerinizi temel alarak geliştirmek anlamına gelir. İçerik söz konusu olduğunda, ilk planınıza (tabii bir planınız varsa) dayalı sürekli içerik üretmek ve gelişmeye hiç çaba göstermemek işin kolayıdır. İzlemelerinizi doğru şekilde yapar ve başarmak istedikleriniz doğrultusunda bir plan oluşturursanız, her bir içeriği ölçümleyebilir ve bu ölçümden elde ettiğiniz veri doğrultusunda içerik stratejinizi optimize edebilirsiniz. Bu bir yazarı diğerine tercih etmek, içeriği günün belli saatlerinde dolaşıma sokmak veya belli bir başlık formatını kullanmak anlamına gelebilir ama gerekli ölçütleri dikkate alarak bunu kendiniz de yapabilir ve içeriğinizi başarılı bir şekilde optimize edebilirsiniz.
Veriyi içerik pazarlama sürecine dahil ederek hızlı bir gelişim kaydedebileceğiniz üç alan işte bu. Veriyi içeriğinizi geliştirecek şekilde kullanmanın yüzlerce yolu var ama bu üç alan gerçekten fark yaratabileceğiniz yolu size açabilir. Eğer içerik pazarlama stratejinizi geliştirmek için tek bir şey yapmak istiyorsanız, en önce veriyi kullanmayı düşünmelisiniz.