Anadolu sigorta’nın deneyimli yöneticisi Mehmet Abacı’yla şirketin dijital projelerini, bulut bilişimi, gelecek beklentilerini ve hobilerini konuştuk.
Anadolu Sigorta’nın dijital ortamdaki aktiviteleri ne durumda? Dijital teknolojiler denildiğinde dört önemli trendin öne çıktığını düşünüyorum. Birincisi bulut teknolojileri, ikincisi sosyal ağlar, üçüncüsü analitik ve dördüncüsü ise mobil. Bizim gibi elementer sigortacılık yapan bir sigorta şirketi için veriler üzerinden analitik analizlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi çok önemlidir. Tarife yönetiminden, pazarlama stratejilerinin oluşturulmasına kadar birçok konuda analitik analiz yeteneklerimizi kullanıyoruz. Bunları gerçekleştirmek için kaynak sistemlerimizden verileri gerçek zamana çok yakın bir şekilde iş zekâsı ortamlarımıza aktarıyoruz ve buradan hızlı analizler yapabiliyoruz. Analitik alt yapılarımızın çok güçlü olduğunu düşünüyoruz. Yine de bu alana yatırım yapmaya devam edeceğiz. 2014 yılı içinde poliçe yönetimi, temel muhasebe, ödeme ve tahsilat sistemlerimiz gibi birçok yeni uygulamayı devreye aldık. Verinin kaynağını oluşturan bu sistemlerimizde yaptığımız değişiklikler nedeniyle veri ambarımızda da köklü değişiklikler yapmayı hedefliyoruz. Mobil teknolojiler ve sosyal ağlar konusunda da çok aktif çalışmalar yapmaktayız. Bulut bilişim konusunu da çok yakından takip ediyoruz.
Bulut bilişim neden bu kadar önemli? Anadolu Sigorta bulut bilişimi kullanıyor mu? Bulut bilişimin dünyada bu kadar popüler olmasının elbette birçok sebebi var. Bulut bilişim denince yazılımdan donanıma kadar çok geniş bir yelpazede hizmetler akla geliyor. Buradaki iddia, bu hizmetleri kendi bünyemizden sağlamak yerine bulut bilişim teknolojisi sağlayıcılarından temin etmemiz durumunda; hem daha ucuz hem de servis sürekliliği daha iyi ve daha çevik bir hizmet temin edebileceğimiz yönünde. Anadolu Sigorta’nın veri merkezinde 1PB’dan fazla disk kapasitemiz, 650 kadar sunucumuz var. Bilindik büyük sağlayıcıların sunduğu her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Orta ölçekli bir bankaya yakın büyüklükte bir veri merkezimizin olduğunu söyleyebiliriz. Birkaç yıl önce, “Infrastructure as a service” (IaaS) ve “Software as a Service” (SaaS) gibi alanlarda bulut bilişimi kullanmayı denedik. Karşılaştığımız hizmet seviyelerinden memnun olmadığımız için tekrar kendi imkânlarımızı kullanmaya karar verdik. Şu an bulut bilişimi kritik işlerimizde kullanmayı tercih etmiyoruz. Böyle bir hizmeti Türkiye’de bulut üstünden makul maliyetlerle ve istediğimiz hizmet seviyelerinde alacağımıza inandığımızda tekrar bu konuyu değerlendirebiliriz. Bunun için de büyük oyuncuların ülkemize daha fazla yatırım yapması gerekir diye düşünüyoruz.
Türkiye’yi genel olarak, buluta bilişime gidiş konusunda nasıl buluyorsunuz? Teknoloji sağlayıcı çok uluslu firmalar bulut bilişime çok büyük yatırımlar yapıyor. Bu gibi yatırımların boyutu ülkemizde henüz yeterli değil diye düşünüyorum. Bazı yerel firmalar benzeri hizmetleri ülkemizde de orta ölçekli firmalara sunmaya başladılar. Sunucu sayısı ve veri büyüklüğü çok fazla olmayan şirketler için bu gibi hizmetleri bulut üstünden temin etmek birçok sorunun kolayca çözülmesini sağlayabilir. Böyle bir tercih yaparken; verilerinin nerede durduğu, güvenliği, bu veri üzerinden analizler yapılıp yapılmadığı ve kimlerin eriştiği gibi konulara dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bilgi teknolojileri olarak bizim görevimiz iş birimlerimize hizmetler sunmak. Bunu yaparken de hızlı, güvenli ve iyi bir hizmet seviyesinde en ucuz maliyetlerde bunu sunmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bulut bu anlamda çok önemli bir fırsatlar bize sunacaktır diye umuyorum.
Mobil ortamda ne süredir aktif Anadolu Sigorta? Ne gibi çalışmalar yapılıyor? Anadolu Sigorta elementer sigortacılık alanında sektörün en büyük ve öncü şirketlerinden birisidir. Öncülük ve liderlik bilinciyle 2010 yılında internet üzerinden bir ilke imza atmış ve sigorta satışını başlatmıştır. Burada amaç müşterilerimize sunmuş olduğumuz hizmetlerin her kanaldan aynı kalite başarılı bir şekilde sunulmasıdır. “Sigortam Cepte” mobil uygulamamız ile 2010 yılından beri müşterilerimize hizmet vermekteyiz ve son iki yıldır mobil uygulamalara ciddi yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Müşterilerimiz Sigortam Cepte uygulaması ile poliçelerini görebildikleri gibi, hasar ihbarı yapıp, çekici ve ikame araç da talep edebilmektedir. Sigortam Cepte uygulamamız android ve iOS platformlarını desteklemektedir. Amacımız müşterilerimize poliçe satışından hasar anına kadar sunduğumuz birçok hizmeti ve deneyimi iyileştirmektir. Biz fiyat rekabeti yerine müşterilerimize sunduğumuz hizmetler ile ayrışmak istiyoruz.
Mobil teknolojileri sadece müşterimiz için kullanmıyoruz. Bazı süreçlerimizi iyileştirmek için de mobil teknolojilerden faydalanıyoruz. Şirketimizce sigorta teminatı altına alınacak endüstriyel tesislerin risk analizi ve risk raporu üretme süreçlerini hızlandırmak, kolaylaştırmak ve standart hale getirmek amacıyla bu yıl bir tablet uygulaması geliştirdik. Risk mühendislerimiz ve satış ekiplerimizin kullanacağı bu uygulama için çalışanlarımıza tablet verdik. Yeni RiskPad uygulamamızın fiziki risklerin ve iyileştirme fırsatlarının yerinde tespiti, ölçülmesi ve doğru seçimi konusunda ortak bir bakış açısı yaratacağına inanıyoruz.
Uygulamamızda yapılan seçimlere göre yazılım tarafından oluşturulan yönlendirmeli soru setleri, sahadaki risk analizi sırasında tablet üzerinden cevaplanıyor ve bu sayede otomatik ön raporlar üretilebiliyor. Yazılım ayrıca GPS ile haberleşerek otomatik konum belirleyebilmekte ve haritalandırma yapabilmektedir. Uygulama ile cihazın kamerası yardımıyla çekilen fotoğrafın rapora otomatik şekilde ilave edilebilmesi ve tesisin durumuna göre otomatik öneri verilebilmesini de sağladık.
Mobil olmadan önceki sigortacılıkla şu anki sigortacılığı karşılaştırsanız; müşterilerin istekleri ve tercihleri ne yönde değişti? Mobil teknolojiler sigortacılıkta henüz çok yaygın kullanılmıyor. Birkaç yıl içinde çok daha etkin bir şekilde kullanılmaya başlanacaktır diye düşünüyorum. Çünkü sadece mobil platformda ve sürekli olarak internete bağlı olarak yaşayanlar var. Akıllı telefon kullanımı ve hızlı internet artık bizimde hayatımızın önemli bir parçası oldu. Anadolu Sigorta, Sigortam Cepte mobil uygulaması 2010 yılında müşterilerimizin kullanımına sunuldu. Son iki yıldan beri bu alana yaptığımız yatırımları ciddi oranda artırdık ve yatırım yapmaya da devam etmek istiyoruz. Çünkü yakın gelecekte hem müşterilerimizin, hem de iş ortaklarımızın mobil teknolojileri çok daha yaygın kullanacaklarını, tablet kullanımının iyice yaygınlaşacağını öngörüyoruz. Mobil teknolojileri kullanarak müşterilerimize verdiğimiz hizmet kalitesini artırırken, en önemli satış kanalımız olan acentelerimize de mobil teknolojinin sunduğu tüm imkânları sunacağız. Acentelerimizin satış yeteneklerini mobil imkânları kullanarak çok etkin bir hale getirebileceğimizi düşünüyoruz. Acentelerimiz ve tüm iş ortaklarımıza sunduğumuz uygulamalarımızı yakın gelecekte mobil ortamlardan çalışır hale getireceğiz. İşte o zaman sigortacılıkta değişim daha çok hissedilecek.
İnsanlar pratik çözümler olduğunda ve size dokunabildiklerinde kendilerini daha mı güvende hissediyorlar? Sigortacılık hizmet sektörünün bir parçasıdır. Müşterilerimiz bizden ihtiyaçları olduğu anda iyi hizmet almak için sigorta yaptırıyorlar. Bu nedenle müşterimizin bize ihtiyaç duydukları her anda, onlara en iyi müşteri deneyimi yaşatmak için her türlü imkânı kullanmak istiyoruz. Sağlık sigortalılarımıza bankoda, eskiden olduğu gibi bizi telefon ile aramalarına gerek kalmadan, hastane uygulaması ile entegre çalışan provizyon sistemlerimiz sayesinde hızlı ve sorunsuz provizyon veriyoruz. Bunu 100 büyük hastane ile online entegrasyon sayesinde sağlıyoruz. 3200’den fazla sağlık kuruluşunda yeni provizyon sistemimiz çok hızlı bir şekilde müşterilerimize hizmet veriyor. Yolda kalan, kaza yapan kasko sigortası müşterilerimiz, bulundukları yeri Sigortam Cepte uygulaması ile işaretleyerek çekici araç isterken, ikame araçlarının getirilmesini talep edebiliyorlar. Yine Sigortam Cepte uygulamamız ile müşterilerimizin, bize bildirdikleri hasarlarını takip edebilmelerini ve hasar dosyası durumu görmelerini sağlıyoruz. Amacımız müşterimizin bize kolay ulaşmasını ve bize dokunduğu her noktadan en iyi müşteri deneyimi ile ayrılmasını sağlamak.
Gelelim iş dışındaki hayatınıza; çalışırken nasıl bir insansınız, iş dışında nasıl bir insansınız? İş dışı hayatım ile çalışma hayatım arasında çok farklı iki karakter gibi olduğumu düşünmüyorum. Bilgi teknolojileri alanında 20 yıldan fazla çalışan birisi olarak, yaptığımız işin sevilmeden yapılması çok da mümkün değil. Bilgi teknolojilerinde alanında çalışmayı bir çeşit bağımlılık olarak tarif edebiliriz. Daha lisede okurken Commodore 64 üzerinde oyun yazılımları yazma hobisi ile başlayan, üniversitede devam ettirdiğim bu bağımlılık halen profesyonel olarak sürüyor. Bu anlamda sevdiğim bir işi yaptığım için çok da şanslıyım. Halen boş vakitlerimde hobi olarak uygulama geliştirmeyi seviyorum. Uygulama marketlerden indirilebilen iki tane ücretsiz uygulamamı çok sayıda kişinin kullanması beni mutlu ediyor.
Bir yandan da çok ciddi koleksiyon yapan bir insanım. Her şeyi biriktiriyorum. Eski Türk paraları, konser biletleri, otobüs biletleri biriktiriyorum. Milli Piyango koleksiyonum da var mesela. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos gibi özel günlerin ilk günden beri çıkmış tüm biletleri bende var. Çok sevdiğim hobilerimden birisi de fotoğraf çekmek.
Bu kadar yoğun tempo arasında nasıl vakit buluyorsunuz bu kadar şeye? Ailem ile birlikte vakit geçirmeyi seven bir insanım. 8 yaşında ikiz bir erkek ve bir kız çocuğumuz var. Onlarla vakit geçirmek, onlarla oyun oynamak benim için en keyifli anlar. Çocuklarım uyuduktan sonra bana günde kalan birkaç saat içinde bu hobilerimi yapmaya özen gösteriyorum.
‘Bir gün mutlaka’ dediğiniz bir şey var mı hayatta? Bilgi teknolojileri alanında çalışmak çok özveri isteyen bir iş. Gecesi gündüzü olmayan 7/24 çalışmanız gereken bir iş. Bu nedenle çok yorucu ve yıpratıcı aslında. Böyle yoğun bir tempoda çalışırken, genellikle günü yaşamayı seviyorum, yapmak istediğim şeyleri ertelemek istemiyorum. Ama ‘bir gün mutlaka’ dediğim şey emekli olduğumda Kaş, Kalkan, Alaçatı gibi bir yere ailem ile yerleşip huzurlu ve sakin bir yaşam sürmek.
Bu röportaj IHS Telekom Spam Dergi Q3 2015 Sayısında yayınlanmıştır. Spam Dergiyi dilerseniz online okuyabilirsiniz.