Yazılım güvenliği firması Symantec önümüzdeki yıl özellikle Apple cihazlarına, nesnelerin internetine ve önemli altyapılara yönelik siber saldırıların artmasını beklediklerini duyurdu.
Symantec’in güvenlik istihbaratı ekibi, yayınladıkları “İnternet Güvenliği Tehdit Raporu (ISTR)” dahilinde biyometrik güvenlik ihtiyacının artacağını, fidye yazılım çeteleri ve kötü amaçlı yazılım dağıtımı şebekeleri arasındaki savaşın kızışacağını, şifrelemeye daha fazla ihtiyaç olacağını ve siber saldırıların ve veri hırsızlıklarının siber sigortaya yönelik ihtiyacın arttıracağını da ifade etti.
Raporda şu an Uluslararası Veri Birliği (IDC) veya Apple’ın dünyadaki tüm akıllı telefon gönderimlerinin %13.5’unu ve PC gönderimlerinin %7.5’unu yaptığı belirtilerek, kullanımdaki bu artışın Apple ile bağlantılı virüs yayılımını da arttıracağı, dolayısıyla Apple cihazlarına virüs bulaşmayacağı algısının da zarar göreceği ifade ediliyor.
Son iki yılda biyometrik kullanımındaki hızlı artışın büyük endüstri liderlerinin hem cihazlara yeni uygulamalar eklemesi hem de biyometrik kimlik doğrulama çerçeveleri kullanımına başlamasıyla birlikte daha da artacağı tahmin ediliyor. Bu da cihazlardaki kilit açma, alışveriş yapma ve ödeme işlemlerindeki güvenliği arttırarak kullanıcılar için daha güvenilir bir kullanım deneyimi oluşturacak.
Raporda nesnelerin internetinde, elektronik donanımın, yazılımların, uygulamaların olduğu fiziksel nesne ağlarında ve bu nesnelerin veriyi toplamasını ve paylaşmasını sağlayan ağ bağlantılarında güvenliğe yönelik talebe vurgu yapılıyor ve bu nesnelerin virüslere ve yeni kötü amaçlı yazılım tehditlerine karşı kırılganlığının iyice artacağı, bu endüstrideki güvenlik ihtiyacının da giderek daha ciddi bir talep halini alacağı ifade ediliyor.
Diğer yandan, raporda başta Apple olmak üzere işletim sistemi üreticilerinin güvenlik konusunda önemli adımlar attığının da altı çiziliyor.
Symantec ayrıca 2016 yılında önemli altyapılara yönelik saldırıların da ülkeler ve diğer aktörler arasındaki siber savaşlar yüzünden artacağı, kullanıcı dosyalarını şifreleyen ve kilitleyen ve yalnızca para karşılığı serbest bırakan fidye yazılım çetelerinin daha geleneksel kötü amaçlı yazılım dağıtıcılarıyla karşı karşıya geleceğini öngörüyor.
Bununla birlikte insanlar ve sistemler arasında internet gibi güvensiz ve kırılgan şebekeler üzerinden gerçekleşen iletişim ve etkileşimin artmasıyla verinin şifrelenmesine yönelik talebin artacağı da ifade ediliyor. Diğer bir öngörü ise iki önemli faktörün, yani şirketleri bilgi hırsızlıklarına karşı önlem almaya mecbur bırakan yasal düzenlemelerin ve çalıntı bilgileri kimlik hırsızlığı ve fraud gibi suçlarda kullanan siber suçluların sayısındaki artışın siber sigortaya olan ihtiyacı arttıracağı yönünde.